Ana Sayfa / Genel / Optikte yerli üreticinin soluğu kesiliyor

Optikte yerli üreticinin soluğu kesiliyor

   ► Gizer: Yerli sermayeli firmalar pazardan çekildiği taktirde geride pazar ekonomisini yaşatacak ve dengeleyecek bir yapı kalmayacak

SEZA NUR DEMİRPARMAK / ÖZEL
Optik ürünler Eylül’de bir önceki aya göre yüzde 4,49 ile Üretici Fiyat Endeksi’nin en fazla arttığı alt sektörler arasında yer aldı. Optik ürünlerdeki fiyat artışını değerlendiren Ege Gözlükçüler ve Optisyenler Dernekleri Federasyonu Başkanı Kamil Nuri Gizer, pazarda etkinliğini artıran uluslararası firmaların ve ithal girdilerin özellikle yerli üreticilere ve perakende optisyenlik müesseselerine olumsuz yansıdığını belirtti. Cam ve çerçeve tedarikinde pazarın giderek uluslararası şirketlere kaydığını ifade eden Gizer, “Yerli üreticinin soluğu kesiliyor. Pazara ulaşamaz hale geliyorlar. Burada maliyet baskıları, organizasyon baskıları, finans baskıları var. Dolayısıyla pazar yerli firmaların elinden çıkıyor. Bu ülkede yaşayan insanlar artık bu pazarla ilgili son sözü söyleyecek durumdan, söz söyleyemez duruma geliyor” diye konuştu.

“Uluslararası firmaların ham madde ile ilgili sahiplik durumu var”
Yerli sermayeli imalatçıda bazı ürünlerde fiyatların görece olarak daha yüksek algılanmasının nedeni açıklayan Gizer, “Özellikle optik cam konusunda dünyada ve Türkiye’de faaliyet gösteren çok uluslu bir firmanın pazarı domine edebilme kabiliyetinin yanı sıra, ham madde kaynakları ile ilgili bir sahiplik durumunun da olması. Yerli üreticilerin makine, ekipman ve belli özellikteki ham madde ihtiyaçlarını bu uluslararası firma ve uzantıları üzerinden karşılamaları ya da farklı kaynaklardan ama daha küçük miktarlarda temin etme yoluna gitmeleri de gün sonunda kendileri adına fiyat açısından çok avantajlı ürün temin etmeleri sonucunu doğurmuyor. Dolayısıyla görece olarak yerli imalatçı da bir kısım üründe fiyatlar biraz daha yüksek teşekkül ediyor. Bu duruma çözüm bulunması gerekiyor. Bu konuda perakende optisyenlik firmalarının da daha duyarlı davranmaları ve pazarda üretim yapan yerli firmaların varoluşları noktasında tercihlerini daha uzun vadeli endişeler ile belirlemeleri gerekiyor. Çünkü yerli sermayeli firmalar pazardan çekildiği taktirde geride pazar ekonomisini yaşatacak ve pazarı dengeleyecek bir yapı kalmayacak” dedi.

“İmalatçıların ortak bir dil ve kaynakta buluşmaları gerekiyor”
     Yerli firmaların pazarda varlıklarını sürdürebilmeleri için birlikte hareket etmeleri gerektiğine vurgu yapan Gizer, “Perakende optisyenlik müesseselerini, küçük sermayeleriyle tek başlarına baş edemeyecekleri bir pazar gerçeği karşısında, kooperatif vasıtasıyla yan yana getirip bir ortak tavır geliştirme kültürünü hayata geçirmeye çalışıyoruz. Aynı şekilde bunun bir yansımasının da tedarik kanalı olarak gördüğümüz imalatçılar arasında da olması gerekiyor. Özellikle optik cam pazarında yerli sermayeli 5-6 tane tedarikçi kaldı. Bunların da varlıklarını ne kadar süre devam ettirebilecekleri kendileri içinde bir soru işareti. Üretim için gereken temel girdiler özellikle de ham madde ya da yarı mamul konusunda ortak tedariklerde buluşamadıkları için, uluslararası bir tedarikçi ve üretici bloku karşısında küçük müfrezeler şeklinde direnç göstermeye çalışıyorlar. İmalatçıların yan yana gelmesi lazım. Üretimleri için ihtiyaç duydukları ham madde ve tedarik malzemelerinde ortak bir dil, tedarik kaynağı ve alternatif üründe buluşmaları çok ciddi mesafe kat ettirir” ifadelerinde bulundu.

“Ekim ayında optik ürünlerde ivmelenme olacak”
Optik ürünlerde Eylül’de bir önceki aya göre yüzde 4,49 artan Üretici Fiyat Endeksi’ni değerlendiren Gizer, “Tedarikçilerden aldığımız geri dönüşler, endeksin Ekim ayında yüzde 20’lere ulaşacağını gösteriyor. Bu ay gerçekleşen 4,49 artışı hissetmiyoruz ancak Ekim ayı için yüzde 15 ila 20 bazı, kalemlerde 30’ların üstünde ivmelenme olacak. Aralık ve Ocak’ta da böyle bir ikinci darbeyi yaşayacağımıza dair güçlü sinyaller var. Fiyat artışları devam edecek gibi gözüküyor. Döviz fiyatlarındaki hareketlenme fiyatlara olumsuz yansıyor. Ancak bazı fiyat artışları döviz fiyatlarındaki artış ile izah edilemez boyutta. Bir ürünün fiyatının teşekkül etmesinde ithal girdinin payı olması gerektiği şekilde yansımıyor. Fiyat artışları için, dövizden etkilenildiğini söylemek çok da gerçekçi değil, çünkü fiyat teşekkülü noktasında ithal girdi nihai fiyatın içinde esasen sanıldığı kadar büyük değil” diye konuştu.

Kaynak: www.ticaretgazetesi.com.tr

ayrıca kontrol edin

CAM FİYAT GÜNCELLEMESİ